TÜDER’in Düzenlediği “Tıbbi Cihaz Gelecek Vizyonu Toplantısı” Ankara’da Gerçekleştirildi

 

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş:

“Tek Tip Şartname, Ürüne Özel Şartname,

Toplu Alımlar ve Ödeme Süreleri Konuları Üzerinde Çalışacağız”

 

Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği’nin düzenlediği “Tıbbi Cihaz Gelecek Vizyonu Toplantısı” Ankara’da 900 kişiye yakın katılımcı ile gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş,  amaçlarının tıbbi cihaz üreticilerini güçlendirmek olduğunu, sadece ithal ürünlerle Türkiye’de sağlık sisteminin devamını sağlamanın zor olduğunu belirterek, “Bakanlık olarak ödeme gün sürelerimizi 120 gün olarak belirledik ama zaman zaman şimdi tekrar bunların uzadığını Sayın Başkan ifade etti. Oturup değerlendireceğiz. Hiçbir şekilde sizleri mağdur etmek değil sizleri güçlendirmek zorundayız. Şartnameler konusu var; bir hastanemiz, genel sekreterlik bir şartname hazırlıyor her yere o şartname gidiyor. Yönetici değişiyor, genel sekreter değişiyor o şartname devam ediyor. Artık bunları ele alıp rekabetçi bir şartname hususunu gündeme getireceğiz. Oradaki bir hekimimiz veya komisyon bir malzemeyi sevdiği için ona özel şartname yazmış olabilir ama birçok firma o ihaleye giremiyor. Bunları yeniden değerlendirip özellikle Hudut Sahillerinde ve Kamu Hastane Kurumu’nda bu şartnamelerin üzerine düşüyoruz. Daha katılımcı rekabetçi şartnameleri oluşturmamız hususunda da bir çalışma başlatıyoruz. Yine özellikle toplu alımlar konusunda da Kamu Hastaneler Kurumumuz refleks olarak toplu alım yapma düşüncesine girdi. İhaleyi bir firma alıyor 2 yıllık alım yaptıysa diğer firmalar iki yıl beklemek zorunda kalıyor. Biz mümkün olduğu kadar toplu alım meselesini gündeme getirmiyoruz. Bizim genel sekreterliklerimiz ve başhekimliklerimiz kendi malzemelerini alacaklar.” dedi.

 

Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği’nin düzenlediği “Tıbbi Cihaz Gelecek Vizyonu Toplantısı” Ankara’da 900 kişiye yakın katılımcı ile gerçekleştirildi. Yoğun ilginin olduğu toplantıda 3 oturumda, Cazibe Merkezleri, Tıbbi Cihaz Üretimi ve Kamu Destekleri, Ürün Takip Sistemi, Tıbbi Cihaz Satış, Reklam ve Tanıtım Yönetmeliği ve Tıbbi Cihaz Sektörünün Mevcut Ekonomik Durumu ele alındı.

Toplantının açılışına Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Dr. Hasan Aydınlık, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, SGK Başkan Yardımcısı Dr. Orhan Koç, GSS Genel Müdürü Dr. Gazi Alataş, kamu temsilcileri ve firma temsilcileri katıldı.

Toplantının açılışında konuşan sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. dr. Eyüp Gümüş, yıllık yaklaşık 5 milyara yakın sarf malzeme alımı yapıldığını, 3 milyarlık alımı Kamu Hastaneleri Kurumu’nun yaptığını, özel sektör ve üniversitelerle beraber 5 milyara yakın bir kapasitenin olduğunu belirterek, ürünlerin kaliteleri onaylandığı sürece yerli ürünleri tercih edeceklerini söyledi. Gümüş, “Yerli yabancı oranlarına baktığımız zaman hemen hemen yarısından fazlası yabancı ürünler. Bunu da biz masaya yatıralım; niye bizim firmalarımız bu ürünleri burada üretmesin! Onlar da şunu söylüyorlar; bu ürünleri bizden alırsanız hepsini üretiriz. O zaman tabi ki bu kabiliyeti ortaya koyalım, kaliteli malzemeyi yine aynı şekilde bağımsız kuruluşlar tarafından bu kalite testlerini yaptıralım, 2 malzeme aynıysa bizim yerlisini tercih etmemiz gerekiyor. Bunları şuanda çalışıyoruz. Binden fazla kalem şuanda İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuz bunu çalışıyor. Tek tek firmalarla görüşüyoruz bunların da Türkiye’de üretilmesi konusunda bir noktaya geldik. Yüzde 80’nini tamamladık. Sizlerin ürettiğiniz ürünlerle ilgili bir kapasiteniz varsa başka ürünler üretebilecekseniz onları da çalışalım. Biz alırız, önemli konu şu; kaliteli malzemeyi almamız lazım.” dedi.

Üniversite hastanelerin firmalara olan borçlara ile ilgili maliye Bakanlığının çalışmalarını son aşamaya geldiğini ifade eden Gümüş, “Önemli bir konu; üniversite hastanelerindeki alacaklarınız. Bununla ilgili geçen yılsonu itibarıyla yoğun toplantılar yapıldı. Üniversite hastaneleriyle ilgili bir eylem planı oluşturuldu ödemelerle alakalı ve üniversite hastanelerinde düzenleme gerektiren noktalarla ilgili inşallah önümüzdeki süreçte bu konu Maliye Bakanlığımızın önünde burada belli bir sonuca artık varılacak. Bu ödemeler Maliye Bakanlığımızın koordinasyonunda sağlanacak ve orada yeni bir yapı kurulmasıyla ilgili çalışmalar yapıldı ama sonuçlanma kısmına artık işler geldi.” şeklinde konuştu.

Gümüş: “NİTELİKLİ ÜRÜN ÜRETENLERİN TAMAMIYLA YANINDA OLACAĞIZ”

Bakanlık olarak firma geri ödeme sürelerini tekrar ele alacaklarını ve bu sürenin 120 günü geçmemesi gerektiğini belirten Eyüp Gümüş, “Biz bakanlık olarak ödeme gün sürelerimizi 120 gün olarak belirledik ama zaman zaman şimdi tekrar bunların uzadığını sayın başkan ifade etti. Oturup değerlendireceğiz, bize mal satan firmalarımızın ödeme sürelerinin 120 günü geçmemesi konusunu değerlendireceğiz. Hiçbir şekilde sizleri mağdur etmek değil sizleri güçlendirmek zorundayız. Sizler olmadan biz sadece ithal ürünlerle Türkiye’de sağlık sisteminin devamını sağlamamız zor. İlaçta yerli firmalarımız olmasa biz ithal ürünlerle bu ilaç rekabetini sağlayamazdık. Siz bizler için çok kıymetlisiniz, tekrar söylüyorum nitelikli ürün üretenlerin tamamıyla yanında olacağız.” dedi.

“REKABETÇİ BİR ŞARTNAME HUSUSUNU GÜNDEME GETİRECEĞİZ”

Şartnameler konusunda da sıkıntılar yaşandığını ve bununla ilgili çalışma başlattıklarını belirten Gümüş, “ Bazı sorunlar var; şartnameler konusu var. Bir hastanemiz, Genel Sekreterlik bir şartname hazırlıyor her yere o şartname gidiyor. Yönetici değişiyor, Genel Sekreter değişiyor o şartname devam ediyor. Artık bunları ele alıp rekabetçi bir şartname hususunu gündeme getireceğiz. Oradaki bir hekimimiz veya komisyon bir malzemeyi sevdiği için ona özel şartname yazmış olabilir ama o ihaleye giremiyor. Bunları yeniden değerlendirip özellikle Hudut Sahillerinde ve Kamu Hastane Kurumunda bu şartnamelerin üzerine düşüyoruz. Daha katılımcı, rekabetçi şartnameleri oluşturmamız hususunda da bir çalışma başlatıyoruz.” şeklinde konuştu.

“GENEL SEKRETERLİKLERİMİZ VE BAŞHEKİMLİKLERİMİZ KENDİ MALZEMELERİNİ ALACAKLAR”

Toplu alımlar meselesine de değinen Müsteşar Eyüp Gümüş, toplu alım meselesini artık fazla gündeme getirmediklerini söyleyerek, “Yine özellikle toplu alımlar konusunda da biz bir ara Kamu Hastaneleri Kurumumuz refleks olarak toplu alım yapma düşüncesine girdi. Bir firma ihale alıyor, 2 yıllık alım yaptıysa diğer firmalar iki yıl beklemek zorunda kalıyor. Biz mümkün olduğu kadar toplu alım meselesini gündeme getirmiyoruz. Bizim genel sekreterliklerimiz ve başhekimliklerimiz kendi malzemelerini alacaklar. Bizim fiyat bandımız, aralığımız bellidir. Burada lokal alanlara, yerele havale ediyoruz. Amacımız rekabet devam etsin, firmalarımız güçlensin. Bu güçlenme ile beraber daha teknolojim malzemeleri burada üretelim.” dedi.

Daşcı: “ARTIK SIRA TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜNE GELDİ”

Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği Başkanı Mustafa Daşcı ise, sağlıkta dönüşümün başarılı ile tamamlandığını ve bu dönüşümün 2’inci fazına geçildiğini, artık sıranın tıbbi cihaz sektörüne geldiğini belirterek, “Türkiye 2003 yılında sağlıkta dönüşümün startını verdi. O günden bugüne halkımızın hayal edemeyeceği şekilde sağlık hizmetlerine ulaşımı noktasında ciddi mesafeler aldık. Sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı yüzde 39’dan yüzde 72.3’lere çıktı. Bu da sağlıkta çok iyi bir yolda ilerlediğimizin göstergesidir. Sağlık politikaları demek ki doğru tespit ediliyor ve doğru yolda ilerliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın ve Sağlık Bakanlığımızın beraber öz verili çalışmalarıyla bütün vatandaşlarımız Sosyal Güvenlik alanında tek çatı altında toplantı ve dünyanın örnek alabileceği bir sağlık hizmeti politikası oluşturuldu.

 “İYİ BİR DESTEK TEORİ OLARAK VERİLİYOR ANCAK UYGULAMADA BAZI SIKINTILARIMIZ VAR”

Artık sıra tıbbi cihaz sektörüne geldi. Şuanda yüzde 80- 90 lara varan tıbbi cihaz ithal ikamesine göre hizmetler alınıyor, ürünler temin ediliyor. Dolayısıyla artık sıranın tıbbi cihaza geldiğini düşünüyoruz. Buraya gelmeden önce sayın Müsteşarımla, Sağlık Bakanımızla istişare ettiğimizde bizlerle aynı görüşte olduklarını paylaştılar ve bundan da çok memnun olduk. Üreticiler adına biliyorsunuz tıbbi cihaz üretimi ile ilgili kamu desteklerinde Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar iyi bir destek teori olarak veriliyor ancak pratikte uygulamada bazı sıkıntılarımız var. Bunları Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanlığımıza yazılı olarak da ilettik ve bundan sonrada takipçisi olacağız.” dedi.

Gürsöz: “2017’de ÜRÜN TAKİP SİSTEMİNİ DEVREYE ALMAK İÇİN HAZIRLIKLARIMIZI BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLADIK”

İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı Hakkı Gürsöz ise, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu olarak temel görevlerini etkili kaliteli ve güvenli ürünlerin piyasaya arzını sağlamak olduğunu belirterek, “Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesi gibi bir yapıyı hayata geçirdik. 40’dan fazla toplantı yaptık. Bu komitenin gündeminde sizleri yakından ilgilendiren konular var. Bunların başında yerelleşme vardı. Biz yerelleşmede şu politikayı izliyoruz; zaten var olan kurulu kapasitenin daha gelişmesini sağlamak, orada üretilen ürünlerin iç pazarımızda kendi ihtiyacımız için öncelikle kullanılıyor olmasını sağlamak. İkincisi üretemediğimiz bir ürün varsa bir ürün grubu, bunların fizibilite analizlerini iyi yapıp üretemediğimizi de artık üretmeye başlamak.

Üretemediğimizi üretme kabiliyetini kazanmak. Bunun da iki yolu var; ya sağlam bir Ar-Ge alt yapısı kuracaksınız, Ar-Ge’ye çok önem vermemiz icap ediyor. Ar-Ge’ye önemli kaynak aktarmamız gerekiyor. Gerek öz kaynaklarımızla gerekse de devlet desteklerinden Ar-Ge’yi güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun öneminin farkındayız. Kendi Ar-Ge’mizle yapamayacaksak üretilemeyeni üretemeyeceksek o zaman teknoloji transferi yapacağız. Stratejik iş birliktelikleriyle bu kabiliyeti kazanmaya çalışacağız. Bu yolda da adımlar atıyoruz. Şunu da çok önemsiyoruz; ihracat odaklı büyümemiz gerekiyor. Bunun da önünde engeller varsa sıkıntılarımız sorunlarınız varsa kaldırmayı biz vazife ve görev bildik.

Bu yıl bizler için bir değişim dönüşüm yılı olacak. 2017’de Ürün Takip Sistemini devreye almak için hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Yazılım kısmı TÜBİTAK ile ortak çalıştığımız bir alan. En son yaptığımız toplantıda TÜBİTAK teknik ekibi ve kendi ekibimle ÜTS tarafında yazılım kısmı için bitti diyebilirim. Uygulama kısmına geçeceğiz ve yılsonuna doğru artık ÜTS’nin devreye girdiğini ve kaliteli ürün takibi noktasında amaçlarımıza yine etkin denetim noktasında sağlık politikaları geliştirme noktasında amaçlarımıza ulaştığımızı da inşallah göreceğiz hep beraber.” dedi.

Aydınlık: “YERLİ ÜRETİMİ FİRMALARIN YARIŞMAYA BİR ADIM ÖNDE BAŞLAMASINI SAĞLAYACAK TEDBİRLERİ ALACAĞIZ”

Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Hasan Aydınlık ise, yaklaşık 1 aydır bu kurumun başkanlığın yaptığını belirterek, “Genel Sekreterlik ve diğer yaptığım görevlerde hep şunu gördüm; yaptığımız alımlarda aslında biz tüm piyasayı düzenlemiş oluyoruz. Şunu ifade etmek isterim ki tıbbi cihazda milli kapasiteyi arttırmak adına kurum olarak biz tedarikçi sayısını artmasını yerli üretimi yapan siz firmaların yarışmaya bir adım önde başlamasını sağlayacak tedbirleri alacağız. Ancak biz de kurum olarak sizden özellikle kişiye özel tıbbi cihaz ürünler başta olmak üzere etik uygulamalarda bir araya gelmeniz ve geliştirmenizi bekliyoruz. Biz kurum olarak yaptığımızı tüm alımlarda tedarikçileri azaltmadan gerekli rekabeti sağlayacak usul ve yöntemleri kullanacağız. Yaptığımız bütün alımlarda şeffaflığı daha da geliştirmek suretiyle sizlerle devamlı iletişim halinde olacağız ve bazı paylaşımlarda bulanacağız. Bunun ben garantisini verebilirim.” diye konuştu.

Ergin: “TEMMUZ 2017 İTİBARİYLE YENİ BİR BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME SÜRECİ İLE KARŞINIZA ÇIKACAĞIZ”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin ise destekler konusunu ameliyat masasına yatırdıklarını Ar-Ge başvurularını takribi olarak 45 ile 60 gün içerisinde sonuçlandıracak bir mekanizmaya kavuşmak istediklerini belirterek, “Son 12 ay içerisinde sürekli yaptığımız çalışmalar sonucu destek mekanizmalarımızı masaya yatırdık, sizleri tabiri ile belki ameliyat masasına yatırdık ve gördüğümüz şu oldu; başvuru sürecinin karışıklığı, formundan başlayarak mükerrer yerlerin olması insanlar için itici bir faktör olarak gözümüze çarptı. Karar mekanizmaları her ne kadar iyi olsa da sonuçlarını sizlere iyi aktarılmamış olması, karar mekanizmalarında muallak tutulan kısımların bulunması gibi konular var. 12 ay boyunca bu ameliyat masasında olgunlaştırdığımız fikirlerin ışığında öncelikle mevzuat değişikliklerini yaptık. Şimdi de kurumsal işletimimize yansıtıp Temmuz 2017 itibariyle yeni bir başvuru ve değerlendirme süreci ile karşınıza çıkacağız. Beklentimiz şu; aylar süren değerlendirme ve cevap süreçlerini Ar-Ge başvurularını takribi olarak 45 ile 60 gün içerisinde sonuçlandıracak bir mekanizmaya kavuşmak istiyoruz.” diye konuştu.

Koç: “İLAÇTAKİ DİSİPLİNİ TIBBİ MALZEMELER KONUSUNDA DA UYGULAMAMIZ GEREKİYOR”

 

SGK Başkan Yardımcısı Orhan Koç ise Türkiye’nin sağlıkta dönüşüm programı ve sosyal güvenlik reformuyla sağlık hizmetleri sunumunda çok iyi bir noktaya geldiğini söyledi. SGK olarak vatandaşların sağlığa erişiminde sıkıntı yaşamamasını önemsediklerini ifade eden Koç, son dönemlerde hizmet sunucularının kanser ilaçlarının temini sürecinde yaşadıkları bazı sıkıntıların vatandaşlara da olumsuz yansıdığına dikkati çekti. Vatandaşların kanser ilaçlarına erişimde yaşadığı mağduriyetleri gidermek için çalıştıklarını anlatan Orhan Koç, şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı ile birlikte vatandaşların kanser ilaçlarına erişmesinin önündeki engelleri aşacağız. Çünkü biz geri ödeme kuruluşu olarak, ilacın bedelini ödemiş olmamıza rağmen hastanelerin satın alma süreçlerinde yaşanan olumsuzluktan dolayı vatandaşların mağdur olduğu durumlar var. Yaşanılan bir rahatsızlığın ardından tedavi için gerekli tıbbi malzemede de sorun görülebiliyor. Bu konuda da çok ciddi manada çalışıyoruz. Tabi tıbbi cihaz alanı, ilaca göre biraz daha sıkıntılı bir alan. İlaçtaki disiplini tıbbi malzemeler konusunda da uygulamamız gerekiyor.”