15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara koşan milyonlardan biri olan 46 yaşındaki Ankaralı işadamı Emin Güner’in ortağı olduğu DRS Radyoloji Sistemleri Ltd.Şti’nin fabrikası hakkında kapatılma kararı alındı. İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, TTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Daşcı, TÜDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve diğer medikal firma sahipleri üretici firmaya destek vermek için oradaydı ve yetkilileri ikna etmeye çalıştı. Tebliğ imzalanmadı, basit  bir neden yüzünden üretici firmanın faaliyetleri durduruldu. 

15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara koşan milyonlardan biri olan, AK Parti Genel merkezi önünde şehit olan 46 yaşındaki Ankaralı işadamı Emin Güner’in ortağı olduğu DRS Radyoloji Sistemleri Ltd.Şti’nin fabrikası hakkında İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kapatılma kararı alındı. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu da bu işleme onay verdi.

İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, TTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Daşcı, TÜDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve diğer medikal firma sahipleri üretici firmaya destek vermek için oradaydı ve yetkilileri ikna etmeye çalıştı. 15 Temmuz şehidi Emin Güner’in ortağı ve fabrika sahibi Yavuz Murat Yağmur tebliği imzalamadı.

Gültekin: “Tebliği İmzalamadık, İmzalatmadık. Bu İşi Takip Edeceğiz”

İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin bu durumun kabul edilemez olduğunu söyleyerek, “Emin bey 15 Temmuz’da şehit olacak, sen kalkacaksın ortağı mesul müdürlük belgesi almadı diye kapatacaksın. Böyle bir şey olabilir mi? İvedik’te aldığımız istihbaratlara göre kamu alımlarından dolayı röntgen cihazı imal eden firmalarımız kapandı. Sadece elimizde dijital cihazlar üreten 2 firmamız var. Önde gelenlerden bir tanesi bu firma. Katma değeri yüksek üretim yapan bir firmayı kapatıyorsun. Ondan sonra katma değeri yüksek mal üretmedikten sonra Türkiye kalkınamaz diyorsun. Tebliği imzalamadık, imzalatmadık. Bu işi takip edeceğiz. Hiçbir süre verilmedi, biz gerekli yerlerde görüşmelerimize devam edeceğiz. Bu meseleyi çözmek için çalışacağız” dedi.

Daşcı, “Yönetmelikte İstenilen Elemanları 1 Ayda Bulmanıza İmkan Yok”

TTÜDER  Tüm Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği Mustafa Daşcı, şuan 14.720 firmadan sadece 4 bin tanesinin ruhsatı bulunduğunu söyleyerek, “Bu arkadaşımız devletin koyduğu kanun ve kurallara uyduysa suç mu işledi.  Şuanda tıbbi cihaz satış ve tanıtım elamanı, mesul müdür, klinik destek elamanı diye bir elemanı piyasada bulamazsınız. Bu elemanları 1 ayda bulmanıza imkan yok. Tıbbi Cihaz Yönetmeliğinin revize edilmesi kararı alındı, Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanımız da bu yönetmeliğin yeniden revize edilmesinden yana, yeniden düzenlenecek. Bu yönetmelik meslek gruplarına göre ayrıştırılması yapılmadan, 2 sivil toplum örgütüne ekonomik çıkar sağlanması için yapılmış bir yönetmelik. Bunun yeniden düzenlenmesi hakikaten çağın gereksinimlerine cevap verecek şekle dönüştürülmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Firma Sahibi Yavuz Murat Yağmur: “Üretim Yapan Bir Fabrikanın Kapanması Sadece Bir Belgenin Haber Verilmemesine Bağlı Olmamalı”

Firma Sahibi Yavuz Murat Yağmur ise kendi belgelerini sunduğu halde kabul edilmediğini söyleyerek şunları söyledi:

“Emin Bey 15 Temmuz’da Ak Parti önünde şehit oldu. Onun sorumlu müdür belgesini kullanıyorduk. Benim de belgem vardı ama onun belgesi verilmişti. Şehit olmasının akabinde 15 günlük bir süre varmış, biz bilmiyorduk. Çünkü rahmetli ilgileniyordu bunlarla.

Bizi aradılar, süresiz kapama kararı aldıklarını söylediler. Kapatma tebliğini imzalamadım ama hala kapatma kararı devam ediyor. Satış yapamıyorum. Belgelerimi iptal ettiler. Rahmetli ortağım ile kendi belgelerimi sundum kabul etmediler. Belgemizi verdik ama yürürlüğe konmadı. Bundan sonraki süreçte bu belgelerimizin kabul edilmesi için uğraş vereceğiz.

Benim aldığım ihaleler var taahhütlerim var, bakım anlaşmalarım var, sözleşmelerim var. Ne yapacağımı ben de bilemiyorum. İleri teknoloji üreten bir dijital röntgen fabrikasını kapatmak sadece bir belgenin haber verilmemesine bağlı olmamalı. Bu kabul edilir bir durum değil.

Bu yapılan işlem 15 Temmuz şehidimizin hatırasına da büyük bir vefasızlıktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız milli üretim hamlesinden bahsederken üreticilerin böyle haksız uygulamalarla baskı altına alınması gerçekten üzüntü verici. Ben Türkiye’nin sağlık sektöründe büyük bir ithalat baskısı yaşadığını düşünüyorum.”